Hayat küskünlerle doludur. Herkesin bacasından tüten gizli bir dumandır o. Yazar yazara küser bazen. Anne kızına, baba oğula, patron işçiye, seyirci takıma, öğretmen sınıfa. Bazı dostlar hiç haber vermeden uzun süre küserler dostlarına ve bunun bilinmesini isterler. Özel bir dille söyleyiverirler bunu. Oysa diğer dostun aklından bile geçmemiştir küskünlük olabileceği. Getirmez bu yüzden küskünlük o hep götürücüdür. İnsanın zamanını parçalar. Güzel anları düğüm yapar. Anıları boğazlar, istekleri köstekler. Aşılmaz ve inançsız duvarlar koyar. Madeni karartır, suları kirletir. İNSAN KÜSTÜKÇE DEĞİL BARIŞTIKÇA DAHA İNSAN OLMAZ MI?
insan içindir.
Küsmek duygusal bir tepkidir.
İnsan bazen küser.
İnsan ne zaman ve neden küser?
İnsan; menfaatine dokunulduğu zaman, hakarete uğradığı zaman, düşüncesini kabul ettiremediği zaman, çaresizliğinden küser.
Küsmenin zıddı barıştır.
Peki, kim barış ister?
Kin tutmayan, gözü gönlü tok olan, mütevazı insan barış ister.
Küsmenin sık sık tekrarlanması, insanın ruh halinin dengesizliğinin belirtisidir. Çünkü, küslüğün başı cehalet, sonu felâkettir.
Küslüğün esası kindir, nefrettir.
Tezahürü öfkedir.
Öfkede akıl olmaz.
Dinimizce üç günden fazla küslük yasak edilmiştir.
İslam ” barış” demektir. Cahiliyye devrinde Araplar ancak İslam ile ıslah edilebilmiştir. Ortaçağın karanlık yüzü İslam güneşi ile aydınlanabilmiştir.
İslam ile yeryüzüne “hoş görü” gelmiştir.
Peygamberimiz bir gün ashabına soru yöneltmiştir;
-Mahşerde kim benim yanımda olmak ister?
Ashabın hepsi bir ağızdan cevap vermiştir;
-Hepimiz..
Bu cevap üzerine yüce Peygamber, müthiş gerçeği söylemiştir.
-Mahşerde yanımda olmak isteyenlerin, küstükleriyle barışması gerekir.
Müslümanlıkta üç günden fazla küs durmak haramdır denir.
İslam, hakkını koruyamayan, haksızlık karşısında susan, yani tepkili olmayı yasaklayan miskinler dini de değildir.
Haklarımızı almak ve korumak için elbette tepkimizi belli edelim.
Ama kahretmeyelim. Nefret etmeyelim. Küsmeyelim.
“Küstüm, küstüm, küstüm” diye söylenmeyelim.
Dünya barış ile güzeldir. Barış “hoş görü” ile gelir.
Ve Allah en büyük affedicidir.
Biz de affedelim.
Ünlü Psikolog Prof.Dr. Üstün Dökmen'in yazdığı bir şiir ile son sözü söyleyelim.
"Yola çıkınca her sabah,
Bulutlara selam ver.
Taşlara, kuşlara,
Atlara, otlara,
İnsanlara selam ver.
Sonra çıkarıp cebinden aynanı,
Bir selam da kendine ver.
Hatırın kalmasın el gün içinde,
Bu dünyada sen de varsın.
Üleştir dostluğunu varlığa,
Bir kısmı da sende kalsın.”
umarım bu yazıyı okuyan küs olan herkes bir daha düşünüp barışır.(anlaşıldığına inanıyorum.)