Gazeteci Hasan Tahsin, Yunanlılara ilk kurşunu atmadan önce...
"Yunanlılar, 15 Mayıs 1919'da İzmir'i işgale başladıklarında ''ilk kurşun''u atan
gazeteci Hasan Tahsin, bir gün önce, Moralızade Halit Bey'den borç almıştı.
Hasan Tahsin'in, 15 Mayıs sabahı kız kardeşine gönderdiği notta
''Ben gelmezsem...'' diye yazması, O'nun Yunanlılar'a ateş etmekte
kararlı olduğunu gösteriyordu İzmir'in işgali, 14 Mayıs Çarşamba
günü saat 09.00'da, İzmir Limanı'nda bulunan İtilaf Devletleri
donanması kumandanı Amiral Caltrop tarafından, İzmir Valisi İzzet
Bey ile 17. Kolordu Kumandanı Ali Nadir Paşa'ya bildirildi.
İzmir'in işgal edileceğini duyan yurtseverler de gece Maşatlık
denilen eski Yahudi mezarlığında toplanarak ''Reddi İlhak'' ilkesini
kabul ettiler.
''Ey Bedbaht Türk'' diye başlayan ''Reddi İlhak Beyannamesi'',
Mustafa Necati (genç yaşta ölen Milli Eğitim Bakanı), Moralızade
Halit ve Ragıp Nurettin beyler tarafından hazırlanmıştı. İzmir
Müdafaai Hukuku Osmaniye Cemiyeti'nin kurucusu Moralızade
Halit ile kardeşleri Nail ve Rıfat'ın Kordonboyu'daki yazıhaneleri,
işgal güçlerine karşı verilen mücadelenin odağı gibiydi.
ÜZERİNDEN SİLAH ÇIKIYOR
Halit Bey'in yazıhanesini 14 Mayıs öğleyin ziyaret edenlerden biri
de Gazeteci Hasan Tahsin'di.
Nurdoğan Taçalan'ın, ''Ege'de Kurtuluş Savaşı Başlarken'' adlı
yapıtında, Halit Bey'den aktardığına göre, kendisinden borç isteyen
Hasan Tahsin'e istediği parayı veren Halit Bey, durumundan
şüphelendiği Hasan Tahsin'e, ''Nedir bu halin, insanı
korkutuyorsun'' diye sorduktan sonra Hasan Tahsin'in üzerini arar.
Genç gazetecide toplu bir tabanca bulan Moralızade Halit Bey,
''ilk kurşunu atmamak'' konusunda aldıkları kararı, Hasan Tahsin'e
anımsatır. Ancak Hasan Tahsin, gece Maşatlık'taki mitinge
katıldıktan sonra evde kız kardeşi Melek'e (Gökmen), ''Mitingde
aradığını bulamadığını'' anlatır. Sabah Hukuku Beşer Matbaasına
gittikten sonra, bir çırakla kız kardeşine, ''Evden katiyyen çıkma.
Ben gelinceye kadar bekle. Ben gelemezsem Mr. Van Der Zee
(Henrick, İsveç fahri konsolosu, deniz nakliyat şirketi sahibi) gelip
seni alacak'' yazılı bir kart gönderir.
Nurdoğan Taçalan, kitabında, alınan borç para ve kartta yazılı bu
notun, Hasan Tahsin'in, ''ilk kurşun''u atmakta kararlı olduğunu ve
öldürüleceğini bildiğini yazıyor. Taçalan, Hasan Tahsin'in, borç
parayı büyük ihtimalle kız kardeşi için istediğini; ancak bu parayı
tabancasına el konulması üzerine yeni bir tabanca almakta
kullandığını; çünkü paranın Melek hanıma verilmediğini
kaydediyor.
İŞGAL BAŞLIYOR VE İLK KURŞUN
İzmir Limanı'na sabah giren nakliye gemilerinden inen ilk Yunan
askerleri, Punta (Alsancak) ve Pasaport karakollarını işgal ettiler.
Bir bando durmadan Yunan marşları çalıyordu. başta Kramer Oteli
olmak üzere bütün binalar, Rumlarla doluydu.
Yarbay Stavriani kumandasındaki Efzon alayı, bir süre Rumlar'la
beraber Konak Meydanı'na kadar yürüyor, o sırada İzmir'in ünlü
saat kulesi saat 11.00'i vuruyordu. Türkler'in yoğun olmalarından
ötürü, Rumlar Efzonlar'dan ayrılıyorlar; ancak başlarında yerli
Rumlar'dan teğmen Yani'nin bulunduğu milisler Efzon'ların önünde
yürümeyi sürdürüyorlardı. Tıklım tıklım dolu olan Kemeraltı'nın
girişinin bir yanındaki Askeri Kıraathanenin önünde Hasan Tahsin
bekliyordu. O gürültü arasında güçlükle duyulan tabanca sesinin
ardından teğmen Yani, taşıdığı bayrakla atından yuvarlanıyordu. (Gazeteci Ömer Sami Coşar, o anda ölen Efzon'ların adlarını Jorj
Papakostas ile Basile Delaris olarak veriyor. Olayın içinde bulunan
eski İzmirliler ise meyhanecinin oğlu teğmen Yani adında
birleşiyorlar.)
Başlarında Hasan Tahsin olan birkaç Türk, Rumlar'ın arasından
ileri atılıp silahlarını ateşledikten sonra, kıyıya doğru koşmaya
başlıyorlardı.
Şaşkınlığı atlatan Efzon'lar, Yarbay Stavrini'nin ''yere yat''
komutundan sonra, Valilik önündeki parkta mevzilenen Yunanlılar,
makineli tüfekle ateş etmeye başladılar. Makineli tüfek ateşiyle şehit
düşen Hasan Tahsin'in naaşı, Askeri Kıraathane'nin 150 metre
kadar uzakta bulundu.
Yunanlılar'ın makineli tüfek ateşi durmaz, namlular Sarıkışla'ya
yönelir. Kemeraltı girişindeki Türkler kaçışmaya başlarlar. Ziraat
Bankasının girişindeki merdivenlere sığınan elliye yakın Türk,
kurşuna dizilir. Saldırılar devam eder. Yerli Rumlar, intikam
amacıyla ''Zito (yaşa) Venizelos'' diye bağırtmak istedikleri Miralay
Süleyman Fethi Bey'i süngülerle ağır yaralarlar. Süleyman Fethi
Bey de, birkaç gün sonra Millet Hastanesi'nde can verir.
ASIL ADI OSMAN NEVRES
Asıl adı ''Osman Nevres'' olan Hasan Tahsin, 1888'de Selanik'te
doğdu. Paris'te Sorbonne Üniversitesi'nde okudu. İzmir'de Hukuku
Beşer adlı bir gazete çıkaran Hasan Tahsin'in ayrıca, ''Hatıra'' adlı
nakliyat, ithalat ve ihracat şirketi vardı.